Posts

(ENG-TUR) A CITY WITH ART: NOTES FROM MY TRIP TO VIENNA - SANATLA İÇ İÇE BİR ŞEHİR: VİYANA SEYAHATİMDEN NOTLAR

10 comments·0 reblogs
hikergirl
67
0 views
·
min-read

Hello everyone! How are you? I hope everything is going well. The days are going very well for me. I try to discover new places and live life to the fullest.

Herkese merhaba! Nasılsınız? Umarım her şey yolundadır. Benim için günler çok güzel geçiyor. Yeni yerler keşfetmeye ve hayatı doya doya yaşamaya gayret ediyorum.

Today, I invite you to a journey that is a bit late but sincere. In this article, I will take you to Vienna, the city of art and elegance in the heart of Europe.

Bugün sizi, biraz gecikmiş ama içten gelen bir yolculuğa davet ediyorum. Bu yazımda sizleri Avrupa'nın kalbinde, sanatın ve zarafetin şehri olan Viyana'ya götüreceğim.

After my trip abroad last year, I had many blog posts that I wanted to write with excitement. However, in the rush of life, I could not find the time to sit down at the keyboard and share my thoughts and memories with you.

Geçen yıl gerçekleştirdiğim yurt dışı seyahatim sonrasında heyecanla yazmak istediğim birçok blog yazısı vardı. Ancak hayatın koşturmacası içinde bir türlü klavye başına geçip düşüncelerimi ve anılarımı sizinle paylaşmaya fırsat bulamadım.

I am only now able to write about my trip to Vienna. Actually, I wanted to write as soon as I got back; but time somehow passed, the details got a little blurry and the article kept getting postponed. But there are some cities that no matter how much time passes, their traces cannot be erased. Vienna is exactly that kind of city for me.

Viyana seyahatime dair yazımı ancak şimdi kaleme alabiliyorum. Aslında döner dönmez yazmak istemiştim; fakat zaman bir şekilde aktı, detaylar biraz bulanıklaştı ve yazı hep ertelendi. Ama bazı şehirler vardır ki, üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin, bıraktığı izler silinmez. Viyana benim için tam da böyle bir şehir.

I don't know where to start telling about Vienna, but I think it is its architecture that I remember the most. Each building was like a work of art. I don’t remember seeing another place where history and modernity intertwine so elegantly. As I walked through the streets, I felt like I was outside of time, in a completely different era.

Viyana’yı anlatmaya nereden başlasam bilemiyorum ama sanırım en çok mimarisiyle aklımda kaldı. Her bir bina adeta bir sanat eseri gibiydi. Tarih ile modernliğin bu kadar zarif bir şekilde iç içe geçtiği başka bir yer gördüğümü hatırlamıyorum. Sokaklarda yürürken kendimi zamanın dışında, bambaşka bir çağda gibi hissettim.

One of my first stops during my trip was the Parliament Building. It was quite impressive with its majestic columns and details inspired by ancient Greek architecture. Afterwards, I took a short walk in Walsgarden, one of the quiet corners of Vienna.

Seyahatim sırasında ilk duraklarımdan biri Parlamento Binası oldu. Heybetli sütunları ve Antik Yunan mimarisinden ilham alan detaylarıyla oldukça etkileyiciydi. Devamında, Viyana’nın dingin köşelerinden biri olan Walsgarden'da kısa bir yürüyüş yaptım.

Of course, I couldn’t leave without seeing the Hofburg Palace located in the heart of Vienna. I can say that this palace fascinated me with its magnificent architecture.

Tabii Viyana'nın kalbinde yer alan Hofburg Saray’ını görmeden olmazdı. Bu saray görkemli mimarisiyle beni büyüledi diyebilirim.

The Goethe Statue that I came across during my walk was one of the details that made me pause. As someone who is familiar with literature, I was very excited to see the statue of this great writer.

Yürüyüşüm esnasında karşıma çıkan Goethe Heykeli ise beni duraklatan detaylardan biriydi. Edebiyatla içli dışlı biri olarak bu büyük yazarın heykelini görmek beni fazlasıyla heyecanlandırdı.

Another impressive structure was the Plague Monument. Here, I witnessed once again how elegantly art can tell the pain of history. Every figure, every curve seemed to carry a message.

Bir diğer etkileyici yapı ise Veba Anıtı oldu. Sanatın, tarihin acılarını ne kadar zarif bir şekilde anlatabildiğine burada bir kez daha tanık oldum. Her figür, her kıvrım bir mesaj taşıyor gibiydi.

Walking in Vienna is an experience in itself. Graben Street is the perfect place to feel the spirit of the city. I took a short lunch break here. This street, where street artists, stylish shop windows and historical texture intertwine, was like an open-air stage.

Viyana'da yürümek başlı başına bir deneyim. Graben Caddesi, şehrin ruhunu hissetmek için mükemmel bir yer. Burada kısa bir yemek molası verdim. Sokak sanatçıları, şık vitrinler ve tarihi dokunun iç içe geçtiği bu cadde adeta bir açık hava sahnesi gibiydi.

And of course Stephansdom (St. Stephen's Cathedral) with all its glory... It is impossible not to be fascinated by this structure, which is the symbol of Vienna. The impressive details of the Gothic architecture, the silence and magnificence I felt when I stepped inside deeply affected me. It was as if the spirit of the city had come into being here.

Ve elbette tüm görkemiyle Stephansdom (St. Stefan Katedrali)... Viyana'nın simgesi olan bu yapı karşısında büyülenmemek mümkün değil. Gotik mimarinin etkileyici detayları, içeri adım attığımda hissettiğim sessizlik ve ihtişam beni derinden etkiledi. Şehrin ruhu, sanki burada vücut bulmuş gibiydi.

Many details about Vienna may have faded from my memory, but these moments, these impressions remained clearly in my memory. Maybe that is why this article deserved to be written, even if it was delayed.

Viyana’ya dair pek çok detay hafızamda silikleşmiş olabilir ama bu anlar, bu izlenimler hafızamda net bir şekilde yer etti. Belki de bu yüzden bu yazı, gecikmeli de olsa kaleme alınmayı hak ediyordu.

In this article, I shared with you the photos I took during my Vienna trip and the moments that remained in my memory. I hope you enjoyed it. Thank you for reading. See you in my next travel article. Take care of yourself. : )

Bu yazımda sizlerle Viyana seyahatimde çektiğim fotoğrafları ve hafızamda kalan anları paylaştım. Umarım hoşunuza gitmiştir. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Bir sonraki gezi yazımda görüşmek üzere. Kendinize çok iyi bakın. : )